MASAL ÇOCUKLARI
Bir masalı dinlerken uyuyakalmış çocuklar gibiyiz.
Rüya görürüz. Masalın içinde masal. Uyandığımız kuşkulu.
Uyanıklık dediğimiz de uyku.
Gördüğümüz rüyalar o kadar gerçek ki, yorgunluğumuz, gamlarımız o kadar sahici ki, dinlenmek için yine başka bir rüyaya koşarız.
Sayıklamalarımızı duyup, iniltilerimiz geçsin diye, bize merhametinden dürtüp uyandırmaya kalkanlara da çok kızarız.
Gördüklerimiz gerçeğin ta kendisidir çünkü.
Rüyanın da bir senaristi olmalı o zaman öyle değil mi?
Doğduğumuz gün içine düştüğümüz masalı gerçek sanıp üstüne yazdığımız rüyalarla yorulup durduğumuzu kabul edebilir miyiz? Daha doğrusu, kesinlikle öyle, başka türlü olması mümkün değil, bunun sana ispat edeceğim, baştan sona bir yanılgı içindesin dediğimiz şeylerin bir rüya olabileceğini en azından düşünmeye cesaretimiz var mı?
Duyduğumuz ilk masal neyse hayatımızın geri kalanı da o minval üzeredir desek çok mu abartmış oluruz?
Bir an için rüyanızda beni gördünüz ve size ikimiz de rüyadayız dediğimi düşünün.
Ardından söylediğimi ciddiye aldığınızı varsayalım. Gülüp geçmediğinizi, Allah versin, başka kapıya demediğinizi.
Uyanmayı göze alır mıydınız?
Duyduğunuz ilk masalı ve üstüne kurguladığınız hayatı yeni baştan konuşalım desem ve birlikte uyanmayı önersem işe yarar mıydı?
Bu alemden başkaları da var desem?
Rüyanda kafan kesilse de uyanınca onu yerinde bulacaksın, rüyanda hastalıklarla boğuşsan bile uyanınca sapasağlam olduğunu görüp çok şükür diyeceksin, aslında çok zengin olduğun halde rüyanda kendini fakir görebileceğini veya tam tersi olabileceğini söylesem?
Bir uyurgezerler alemindeyiz. Birbirimize çarpıp durmamız o yüzden. Kavga gürültü o yüzden eksik değil. Bizden önce uyanmış olanların söylediklerini yabana atmasak derim.
Geceleyin zindandakilerin zindandan haberleri yoktur, sultana mensup davetliler, geceleyin devletten haberdar değildirler.
Ne gam var, ne kâr ve ne zarar düşüncesi.Ne bu filân kadının hayali, ne o filân erkeğin kuruntusu!
Ârifin hali , uyanıkken de budur, Allah”onlar uykudadırlar” dedi, bunu inkâr etme.
Onlar, gece gündüz dünya ahvalinden uykudadırlar;Rabb’in elinde evirip çevirdiği kalem gibidirler.
Yazı esnasında eli görmeyen kimse, kalemin hareketini, kalemden sanır.
Allah, ârifin bu halinden halka pek az bir miktarını gösterdi; halkı ise hisse mensup uyku kapladı (gaflete dalıp ârifi anlamadılar).
Mesnevi.I.390-95.
Sizi dürten sıkıntıları hoş karşılayın. Uyku mahmurluğu ile incitmeyin. Ya gelmeseydi? Ya dürtmeseydi? Hala masal ile avunan çocuklar olarak kalmaz mıydık?
Maşuğa çocuğun aşkı kafi midir?
#Faik Özdengül