BABANNEM VE BEN
Tarih sadece ibret alınan değil aynı zamanda kuvvet alınan da bir şeydir der İhsan Fazlıoğlu.
Yeni nesillere anlatacak hikayeniz yoksa başkalarının hikayelerine sarılırlar. Hikayeyi ve senaryoyu kim yazıyorsa oyunu da o kuruyordur.
Size anlatılan masallarla büyürsünüz. Oradaki kahramanlarla özdeşim kurar kötülere diş bilersiniz. Herkesin bir kahramanı vardır. Herkesin bir düşmanı olduğu gibi.
Bir arada olmanın hamuru ortak mitler, ortak hikayeler ortak gelecektir. Bugün tarihte okuduğumuz nice kavimler, milletler, topluluklar yok olup gitmişlerdir. Bazılarının sadece ismi kalırken bir kısmının ismi de yel olup havaya savruldu.
Bugün Anadolu coğrafyasını yurt tutmuş bu milletin hikayesi nerede başladı, nasıl evrildi, kaç yıllık, nereden gelip nereye gider? Hikayesi değişti mi? Başından beri aynı mı? Mesela bundan 500 yıl önceki hikayesi ile bugünkü hikayesi arasında fark var mı? O zamanki kahramanları ve düşmanları ile bugünküler farklı mı? Değilse nerede müdahale edildi? Edilince ne oldu? Tarihi, dili ve musikisi kadim mi? Beğenileri, zevkleri, ahlakı sözlü ve yazılı kültürü kesintiye uğradı mı?
Bu millet kaç yıllık?
Bunu anlamak için okullarda anlatılan tarih neye ve nerelere vurgu yapıyor ona bakın? Kahramanlarımız, dilimiz, musikimiz, mimarimiz kaç yıllık buna bakın.
Geçmiş görkemli medeniyetimize haksızlık yaptığımız kanaatindeyim. Geçenlerde elime babaannemin bir kitabı geçti. Biz küçükken komşu kadınlar toplanır, babaannem de onlara bu kitaptan okurdu. Kulağımda kalanlar Hz Ali’nin ceng hikayeleri. Cildi yıpranmış, kapağı eskimiş bu kitabı okuyamayınca onun ve benim hikayemin aynı olmadığını anladım. Kitabın dili ve harfleri farklıydı. Sağdan sola yazılmıştı. Babannem Osmanlıca yazıp okurken ben Latin harfleriyle yazıp okuyordum. O çocukken gittiği mektepte Hz Ali’yi, Kaf dağını, Sadi Şirazi’yi, Mesnevi’yi hikaye ederken ben ilkokulda Robin Hood’u, Güliverin maceralarını, topu atan Oya’yı ve tutmaktan başka çaresi olmayan Kaya’yı okudum.
Neden?
Hikayesi aynı olmayan babaannem ve ben aynı milletten miyiz?
Kahramanlarımızı yeniden keşfedip itibarlarını iade etmedikçe, yok saydığımız ve bastırdığımız suçluluk duygusu yakamızı bırakmayacak. Hikayesi ve kahramanları eski ve güçlü olanların önünde ezilip büzüleceğiz. Bize kim olduğumuzu hatırlatan ne varsa önce ona düşmanlık edeceğiz. Bu aşağılık kompleksinden kurtulmanın yolu öncelikle pişman olup özür dilemekle başlar. Köklerimizle barışmadan yeniden kaf dağına doğru yola çıkamayız.
Bu amaçla TRT Diyanette yeni bir programa başladık. Fihimafih. Her Cuma 21 30 da canlı olarak ekranlarda olacağız.
İsterim ki hikayemize sizler de ortak olun. Beraberce çalışalım dersimize.
#Faik Özdengül