GELİBOLU‐KAHİRE‐İSTANBUL ÜÇGENİNDE BİR MEVLEVÎ ŞEYHİ VE OĞULLARI
(Hüseyin Azmî Dede, Mehmed Bahaeddin Dede, Ahmed Celâleddîn Dede)
Gülgün YAZICI
ÖZET
Gelibolu Mevlevîhânesi şeyhi Hüseyin Azmî Dede ile büyük oğlu Kahire Mevlevîhânesi şeyhi Muhammed Bahaeddin Dede ve küçük oğlu Galata Mevlevîhânesi son şeyhi Ahmed Celâleddîn Dede, tebliğimizin konusunu oluşturuyor. Beş kuşaktır Gelibolu Mevlevîhânesi’nin şeyhliğini üstlenen bir aileye mensup olan Hüseyin Azmî Dede, babasının ölümüyle 9 yaşında şeyh olup 41 sene bu makamda kaldıktan sonra 24 sene de Kahire Mevlevîhânesi şeyhliğini yürütmüş, toplam 65 sene şeyh postunda oturmuştur. Bu uzun süre zarfında hem Gelibolu hem Kahire Mevlevîhânesi’ne büyük hizmetleri geçen Azmî Dede döneminde, her iki mevlevîhâne de kültür ve sanat açısından tarihinin en hareketli günlerini yaşamıştır. Derin musiki bilgisi sayesinde pek çok kişiye ayin meşk eden ve Mevlevî ayinlerinin bu bölgelerde yayılmasını sağlayan Azmî Dede, aynı zamanda alim ve
şair bir şahsiyettir.
Hüseyin Azmî Dede’nin vefatı üzerine yerine büyük oğlu Mehmed Bahaeddin Dede geçmiş ve 1925 yılında tekkelerin kapatılmasına kadar mevlevîhânenin şeyhliğini sürdürmüştür. Azmî Dede’nin küçük oğlu Ahmed Celâleddîn Dede ise Gelibolu Mevlevîhânesi’nde yetişmiş olmakla birlikte çilesini 17 yaşında babasıyla birlikte gittiği Kahire Mevlevîhânesi’nde tamamlamıştır. Babasının vefatı üzerine İstanbul’a dönerek münzevi bir hayat sürdürmekte iken önce Üsküdar, bir yıl sonra Galata Mevlevîhânesi şeyhliği ve mesnevîhânlığına getirilmiştir.
Mevlevî usul ve adabını en iyi şekilde bilip uygulayan Mevlevîler arasında zikr edilen Ahmed Celâleddîn Dede, üç dilde yazdığı şiirlerle 18.-19. yy. Mevlevîlik kültürü ve tarihi için çok önemli bir kaynaktır. Hem İsmail Dede Efendi’nin öğrencisi olan babasından, hem de Mustafa Nakşî Dede’nin öğrencisi olan Subhi Bey’den musiki dersleri almış, pek çok eser meşk ederek bir yandan bu eserlerin unutulup gitmesini önlemiş, bir yandan da çok sayıda musikişinas yetiştirmiştir.
#Gülgûn YAZICI