BİR ANLATIM TARZI OLARAK MESNEVİ’DE BAZI ÂDET, İNANIŞ VE KABULLER
Ali YILDIRIM
ÖZET
Mevlânâ’nın 25.700 beyitten oluşan Mesnevî’si, üslubu, hikâyeleri, meselleri ve örnekleri ile çok beğenilen ve okunan
eserlerden biri olmuştur. Muhtevası çoğunlukla ahlakî ve tasavvufi konulardan oluşması itibarıyla hemen tamamen başucu
kitaplarından olmuştur. Dolayısıyla Farsça kaleme alınan bu eserin pek çok tercüme ve şerhi yapılmıştır. Yine Mevlevîlik
geleneğinde Mesnevî okumaları, rutin dersler ve sohbetlerden olmuştur. Mesnevî’yi önemli yapan, onun muhtevası kadar
üslubunun da çekici ve etkileyici olması yönüdür. Özellikle kahramanlarının hayvan figürleri olduğu hikâyeleri başta olmak
üzere bütün hikâyeleri, hayatın içindeki gerçekleri ifade etmenin yanı sıra manevi ve soyut hususları anlatmada çok etkili
olmuştur. Belki de Mesnevî’yi çok tutulan ve sevilen bir eser konumuna getiren onun bu yönüdür. İç içe girmiş bu hikâyeler,
sonucu uzadıkça okuyucu da bir merak ve beklenti hissi uyandırmaktadır.
Hikâye tekniğinin etkileyiciliği yanında Mesnevî’nin diğer bir üslup özelliği ise önceki dönemlerin ve Mevlânâ’nın kendi
döneminin âdet, inanış ve genel kabullerinin yaygın bir şekilde kullanılmasıdır. Bu durum, şiirdeki estetik yönün yanı sıra
okuyucuyu dönemin söz konusu kültürel ögelerinden haberdar etmesi itibarıyla da çok büyük önem arz etmektedir. Bugün
belki de hiçbir zaman bilinemeyecek âdetler, inanışlar, ritüeller ile ilgili okuyucu bilgi sahibi olmaktadır. Şüphesiz Mevlânâ, bu
örnekleri kişilerin bunlardan haberi olsun amacından önce soyut ve anlaşılması zor olan dinî, ahlakî, tasavvufî hususların
daha iyi anlaşılıp kavranması noktasında kullanmakta idi. Bu çalışmada, Mesnevî’de geçen söz konusu örneklerden bazıları
üzerinde durulacaktır.