KARA ABDAL SÜLEYMÂN ŞEMSÎ DEDE’NİN FARSÇA MESNEVÎ’SİNDE MEVLÂNÂ’NIN ETKİLERİ
Mehmet BÜKÜM
Öz
Mevlevîliği tasavvufî gelenekte ayrıcalıklı kılan ve mevlevîliğin birçok insanın yüreğinde yer etmesini sağlayan en önemli hususiyet şüphesiz mevlevîlerin tarihî seyir içinde sanat, edebiyât ve mûsîkîyle içiçe olmalarındandır. Öncelikle Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin bu yolda yürümesi ve takipçilerine örnek olması, hem İran hem de Türk edebiyatında birçok şairi etkilemiştir. Hanya Mevlevîhânesi kurucu şeyhi Kara Abdâl Süleymân Şemsî Dede de (1829-1886) bu şairlerden birisidir.
İlginç hayat hikâyesi, şeyhliği ve şairliği ile dikkat çeken Şemsî Dede’nin Dîvânçe’si, Farsça yazılmış Tuhfetü’l-Mesnevî Alâ-Hubbi’l-Haydarî adlı 340 beyitlik bir mesnevî ve Türkçe manzûmelerinden oluşur. Umumiyetle tasavvufî konuları işleyen bu eser, Şemsî Dede’nin küçük oğlu Hüseyin Ârif Efendi tarafından neşredilmiştir. Çalışmamızda amacımız Şemsî Dede’yi tanıtıp, Tuhfetü’l-Mesnevî Alâ-Hubbi’l-Haydarî adlı mesnevî’de Mevlânâ’nın Mesnevî’sinin etkilerini ortaya çıkarmaktır.