MEVLEVÎ MENÂKIBNÂMESİ MAHZENÜ’L-ESRÂR’DA KADIN MOTİFİ

MEVLEVÎ MENÂKIBNÂMESİ MAHZENÜ’L-ESRÂR’DA KADIN MOTİFİ

Elif ÖZCAN UĞUR – Sevim YILMAZ ÖNDER

ÖZET

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (ö. 672/1273) Türk tasavvuf edebiyatına yön veren büyük bir değerdir. Telif ettiği eserlerinin etkisi, çağları aşarak günümüze ulaşmıştır. Mevlânâ ve Mevlevîliğe dair bugüne kadar birçok eser yazılmıştır. Bunlara kaynak teşkil eden eserlerden biri olan Menâkıbü’l-Ârifîn, tarikat geleneği içerisinde yetişen Ahmed Eflâkî (ö. 761/1360) tarafından Farsça kaleme alınmıştır. Eflâkî’nin bu dinî-tasavvufî eseri Sultan II. Murâd (salt. 1421-1444, 1446-1451) döneminde ilk defa Mahzenü’l-Esrâr adıyla Anadolu Türkçesine tercüme edilmiştir. Eserde Mevlevî dergâhına mensup kadınlara dair anlatılar dikkat çekicidir. Kira Hatun, Melike Hatun, Mutahhara Hatun, Şeref Hatun, Fâtıma Hatun gibi eş, çocuk, torun, gelin vb. Mevlânâ’yla birinci derecede akrabalık ilişkisi bulunan kadınların; Gömeç Hatun, Hoşlika Hatun, Gürcü Hatun, Paşa Hatun gibi Mevlânâ’nın ailesi dışından olup dergâha intisap etmiş, maddi/manevi desteği olan müridelerin, sultan hanımlarının hikâyeleri anlatılmıştır. Bu çalışmada, Mevlânâ ve dergâhı ile olan münasebetlerinden yola çıkılarak Mahzenü’l-Esrâr’da bahsi geçen kadınlar statü, yaşam biçimi, hayat duruşu vb. konularda “kadın motifi” çerçevesinde incelenecektir.