Hangi Mevlânâ
Hicran Göze
“İnsanoğlu edepten nasîbini almamışsa, insan değildir.
Esâsen, insanla hayvan arasındaki fark da edeptir.
Gözünü aç, Allah’ın kelâmına bir bak. Bütün Kur’an âyet âyet edepten ibârettir.”
Mevlânâ / FihiMâfih’ten
Aydın denilen grubun hümanistlik ve düşünürlük kılıfına sokarak birkaç cümlesini diline vird ettiği Mevlânâ mı?
“Tekbir giyim”, “Tevhid bakkāliyesi”, Hira mefrûşat”, “Mevlânâ kebapçısı, Mevlânâ aşevi v.s diyerek, bütün hürmete lâyık mefhumları ve isimleri ticâretine basamak yapan, sırasında herkese din dersi vermeye kalkanların Mevlânâsı mı?
Türbeleri, mezarları dilek yeri yaparak, oraları paçavralarla donatan zavallı halkın Mevlânâsı mı?
Kuraklıkla savaşan bahtı kararmış çorak, mahsul veremeyen toprağımdan fışkıran kılık kıyafet düzenlemekten, İslâm’ın o muhteşem ahlâkını öğrenmeye vakit bulamayan düzme şeyhlerin ve onların ağına düşen gāfillerin Mevlânası mı?
Müslümanlığı Mesnevî’yi okuyarak keşfeden, Mesnevi’nin rûhuna inerek Mevlânâ’nın bir Allah ve Peygamber dostu ve âşıkı olduğunu çok iyi anlayan bâzı yabancıların Mevlânâsı mı?
İnsafsız Moğol’un zulmünden kaçarak Anadolu’nun bağrına sığınmış, bir nurlu âilenin evlâdı, Şemsi Tebrîzî’nin nefsini eriten, târumar eden nazarları ile ilminin yanına aşkını koyan, ölümü düğün eden Mevlânâ’yı koynunda saklayan Konya’nın Mevlânâsı mı?
Kaşıklardan, terliklere ve anahtarlıklara kadar dükkânları dolduran, sözde Mevlânâ baskılı her dünya oyuncağı ile turistleri “gel gel” diyerek çağıran Konya esnafının Mevlânâsı mı?
Hangi Mevlânâ?
Ne yazık ki günümüzde herkesin nasıl ayrı bir Müslümanlığı varsa, ayrı bir Mevlânâsı var. Benim ise Bir tek Mevlânâm var.
Ben sağ oldukça Kur’ânın kölesiyim
Ben Muhammed Muhtar’ın yolunun tozuyum
Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse
Ben ondan da bîzarım o sözlerden de bîzarım
diyen Mevlânâ…
Array
KUBBEALTI AKADEMİ MECMUASI, sayı 143, yıl 36/4, Ekim 2007
#Hicran Göze