KURDA AŞIK KUZULAR

KURDA AŞIK KUZULAR

Ben, iyiyle, kötüyle, kavga edemem; kavga ile işim yok. Savaşmak söyle dursun; gönlüm barışlardan bile ürkmekte.Mesnevi.1.2392.

İnsan yanıldı. Biraz rahata kavuşunca zorlukları unuttu. Kurda aşık olan kuzular gibiyiz. İnsan dedimse nefsi aklına galip olanlar. Dünyayı kendine yurt edinmeye kalktı ya. Uçsuz bucaksız evreni, sayısız alemi unutup, küçücük dünyayı çocukların evcilik oynaması gibi mamur etme sevdasına düştü ya. Şaşmak lazım bu insana.

Tabure kapmaca oynayanlar gibiyiz. Birileri dümbelek çalar bizler de boş tabure kapmaya çalışırız. Hani nerede bizden öncekiler? Anneler, babalar, dedeler, onların dedeleri.

Kavga mı istiyorsun? Durma kavga et. Elinden geleni ardına koyma. Öfkenden kudur. Nefret et. Öldür. Zavallı insan! Nasılsa yorulacaksın. Gücün, takatin bir yere kadar. Kavga ederken, savaşırken, nefret ederken bir durup etrafına bak. Horoz döğüştürüp gülenlerin oyuncağı olmayasın?

Eğer çaban Allah için değilse, maksadın Allah’ın rızası değilse kusura bakma burnuna çengel takılan ayılardan farkın yok.

Yine de Allah’ın merhameti var. Merhametli Peygamberleri, merhametli yol göstericiler var.

Ey kerem sahibi, cüzden kül kokusunu al…ey hakîm, zıttan zıddı istidlâl et!

Doğrusu savaşlar, barışa sebep olur.

İnsan, geçim için, rahatlık için yılan arar, gamdan kurtulmak için gam yiyip durur. Mesnevi.3.990

Yapıp ettiklerin, yediğin gamlar, sıkıntılar yaptıklarına değer mi diye sorarlar.

Ey insan merhamet et. Merhameti yoldaş edin.

Önce kendine. Kendi nefsine acı. Nefis atını pek de başı boş bırakma. Dizginini salıverme.

Sonra en yakınındakilerden itibaren diğer insanlara merhamet et.

Yetmez. Bütün mevcudata da merhamet nazarıyla bak.

Başına gelenlere de sabret. Öyle sızlananlardan olma. Ölmeden önce de ölüver canım. Boğa değiliz ki ağzımızdan köpükler çıksın, durmadan arka ayaklarımızla toz kaldıralım. Sükunet denizi dururken derelerde yıkanmak da neyin nesi.

Halkın kızışları sulh içindir ama rahata ulaşma tuzağı, daima rahatsızlıktır, zahmetle rahata ulaşılır.

Her sille, okşamak içindir… Her şikâyet, insana şükretmeyi andırır.

Renklerin asılları, renksizliktir… Savaşların aslı, barışlardır.6.59

Söyledim ama tekrar söyleyeyim.

Dirilme gününün gelmesine şart önce ölmektir. Çünkü dirilme, ölümden sonradır.

Herkes yokluktan korkar, işte bütün âlem, bu yüzden yol sapıtmıştır. Halbuki yokluk, asıl sığınılacak yerdir.

Bilgiyi nerede arayalım? Bilgiyi terk etmede. Barışı nerede umalım? Barıştan vazgeçmeden.

Varlığı nerede arayalım? Varlığı terk etmede. 6.820-25