Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde Köpek Metaforu
Ömer Dilmen
Özet
Dünya edebiyatında hayvan hikâyeleri ile insanların hayatlarına dair esasların anlatılması M. Ö. VI. yüzyıla dayandırılır. Bu hayvan hikâyeleri ile siyaset, ahlak, tasavvuf gibi insanı ilgilendiren temel konulara temas edilmiştir. Hakîkatlerin hayvanlar üzerinden anlatım tarzı pek çok medeniyette yaygınlık kazanmış bir husustur. Müslüman dünyasında Mevlânâ, Mesnevî’sinde kullandığı hayvan karakterleri ile dikkat çekmiştir. Mevlânâ, Mesnevî’sinde kullandığı hayvan hikâyeleri ile somut konulardan hareketle soyut konuların anlaşılmasını sağlamıştır. Biz bu çalışmamızda Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde köpeğe yüklediği metaforik anlamları ele aldık. Tasavvuf kültüründe genellikle “nefsine uyarak dünyalık peşinde koşan, hakîkatten habersiz câhil kişi” şeklinde değerlendirilen köpek, Mesnevî’de “bâtıl inanç, zâlim, kötülük, dünyaya düşkünlük, ruh-beden farklılığı, şeytan, nefs, nefse uymak, arzu ve istekler, câhillik, câhillerden yüz çevirmek, kâfir, münâfıklık, iki yüzlülük, hayâsızlık, tevekkülsüzlük, sahte mürşidler, gazaplanmak, aşktan yoksunluk” gibi olumsuz; “Allah’a itaat, Mevlâ’yı aramak, sırra mazhar olmak, vefâ, aşk, Hak âşığı, Allah dostu, düşünmek, akletmek” gibi olumlu metaforik anlamlarda kullanmıştır. Bu çalışmada hedeflenen Mevlânâ’nın insana dair hakîkatleri anlatırken köpek karakteri üzerinden kullandığı incelikli dilin beyanıdır.
#Ömer Dilmen