Münire Hanım (ö.1321/1903-1904)
(Şair)
TEKKE KAPISI – BAYRAM ALİ KAYA
1241/1825-1826 yılında İstanbul’da doğduğu tahmin edilen Münire Hanım, Sadrâzam Mehmed Derviş Paşa’nın (ö. 1191/1777) kızıdır. Adı bazı kaynaklarda Mü’mine şeklinde de geçen Münire Hanım, özel hocalardan ders almak sûretiyle Arapça ve Farsça öğrenmiş, ayrıca Müştak Efendi’den edebiyat dersleri almıştır. Kerbelâ Mutasarrıfı Ali Rızâ Paşa ile evlenen Münire Hanım, daha sonra Yenikapı Mevlevîhânesi Şeyhi Osman Selâhaddin Dede’ye intisap ederek Mevlevîliğe girmiştir.861
Aynı zamanda son dönem kadın şairlerimizden biri ve şair Ahmed Kemâled-din Perrî’nin annesi olan Münire Hanım’ın şiirlerinin büyük çoğunluğu dinî içerikli olup münâcât ve na‘t türü manzûmelerin yanı sıra dört halîfe ve tarîkat pîrleri hakkındaki medhiyelerden oluşmaktadır. Bunların yanında “garâmiyyât” olarak adlandırılabilecek şiirleri de bulunan, kaynaklarda “dindar, âlicenâp ve cömert biri” olarak tarif edilen Münire Hanım, 1321/1903-1904 yılında İstanbul’da vefat etmiş ve Karacaahmet Mezarlığı’nda âile kabristanına defn olunmuştur.862
Şiirlerinden Örnekler
Gazel
Aşkdır tesliyyete her lâhza bâis âdemi
Aşksız mümkin mi çekmek germ ü serd-i âlemi
Görmedim hiç kimseyi memnûn-ı ayş-ı rûzgâr
Bulmadım bir ferdi kim olsun şu‘ûnun hurremi
Mâcerâ-yı ömrü yâd etdikçe her bir ânının
Fikrimi işgâl eder bince sürûr u mâtemi
Etme ey âkil te’essür lutf u kahr-ı çarhdan
Gâyet-i şâdîde mihnetde olurmuş göz nemi
Arz-ı hâl etmem Münîre gayrıya Allah’dan
Ehl-i hâlin var ise Allah gerekdir mahremi 863
Gazel
Mâcerâ-yı aşkı levh-i dilde tasvîr eyleriz
Berk-ı sûz-ı âh ile çerhi alevgîr eyleriz
Biz gürûh-ı âşıkânız gülsitân-ı dehrde
Bülbüle âdâb-ı ders-i aşkı takrîr eyleriz
Etmeyiz minnet cihânın Hüsrev ü Dârâ’sına
Kârımız vâbeste-i sultânı takdîr eyleriz
Bende-i Âl-i Abâ’yız her seher müjgânımız
Hâk-rûb-ı bârgâh-ı Hazret-i Pîr eyleriz
Sâye-i Mollâ-yı Rûmî’de Münîre fakr ile
Kendimiz mülk-i kanâatde cihângîr eyleriz 864
Fuzûlî’ye Nazîre
Öyle mecnûnum ki bilmem ser nedir sevdâ nedir
Gül nedir bülbül nedir gülşen nedir sahrâ nedir
Mey nedir sâkî nedir sâgar nedir mînâ nedir
Dil nedir dilber nedir sûret nedir ma‘nâ nedir
Sâki-i bezm-i hakîkat sundu bir sâgar bana
Kim o sâgar oldu kûy-ı vuslata rehber bana
Nisbet ol zevke ki verdi vuslat-ı dilber bana
Cennet ü hûrâ nedir Kevser nedir Tûbâ nedir
Cenneti verdim sana ey zâhid-i zâhir-perest
Kevser’e etmez tenezzül mest-i sahbâ-yı Elest
Sâki-i bezm-i ezel etmiş beni o gûne mest
Bilmezim âlem nedir Âdem nedir Havvâ nedir
Bir perînin pây-bend-i turre-i tarrârıyım
Bir cefâkeşin esîr-i gamze-i hun-hârıyım
Bir nigârın hâk-i râh-ı serv-i hoş-reftârıyım
Sâye salmaz başıma yâ Rab bu istiğnâ nedir
Oldun ol gün kim gözümden ey gözüm nûrı uzak
Gönlümü kan eyledi derd-i firâk u iştiyâk
Hırmen-i ten nâr-ı gamdan öyle bulmuş ihtirâk
Kim hıred derk eylemez dünyâ nedir ukbâ nedir
Âh kim kaldı mukayyed hâtırım ol yerde
Kendim İstanbul’da meskûnum gönül İzmir’de
Etme taksîr ey Münîre nâle-i şeb-gîrde
Tâ ki feyz-i vasla er gör himmet-i Mevlâ nedir865
861 İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, Son Asır Türk Şairleri, II, 1016; Murat Uraz, a.g.e., s. 78; “Mü-nire Hanım”, TDEA, İstanbul 1986, VI, 473.
862 İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 1016; Murat Uraz, a.g.e., s. 78-79; “Münire Hanım”, TDEA, s. 473.
863 İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 1016.
864 İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 1016-1017.
865 İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 1017-1018.
#Bayram Ali KAYA