MÜŞTERİ
Kendine gel. Her müşteriye el atma. İki sevgiliyi sevmek kötüdür. Mesnevi.
Tek bir sevgiliniz olsun.
Neden?
İkisini de kaybetmek istememe halinde ikisini de kaybedersiniz. Hiç birine ram olamadan ömür sermayeniz tükenir. Günün sonunda da eli boş ve tek başına kalırsınız.
Böyle olursa sürekli bir değerlendirme hali içindesinizdir, alternatif arttıkça kafa karışıklığı da artar.
Hz Mevlana bize şöyle bir anekdot naklediyor:
Birisi çiledeyken rüyasında, bir yolda gebe bir köpek gördü. Ansızın Köpeğin karnındaki enciklerin havladığını duydu. Encikler ortada yoktu. Köpek Yavruları ana karnında nasıl havlar diye bir hayli şaştı.
Hiç köpek enciği anasının karnında nasıl havlar? Alemde bunu kim görmüştür? Uykudan uyanıp kendine gelince şaşkınlığı an be an artıyordu. Çilede kimse yoktu ki düğümü çözsün? Bu işi ancak yüce ve ulu Allah halledebilirdi.
Dedi ki: Yarabbi, bu müşkül iş, bu dedikodu nedir? Çilemde şaşırdım seni zikretmeden kaldım.
Kanadımı aç da uçayım, zikir bahçesine ve elmalıklarına gideyim. Hatiften derhal ses geldi: Bu, bil ki bilgisizlerin lafına benzer.
Örtüden, perdeden dışarı çıkmamış, gözü bağlı. Fakat yine de beyhude yere söylenip durur. Mesnevi.
Ey giyinen, kuşanan, konuşan, yazan, gezen, tozan, akıl yürüten, vaaz eden, yemek yapan, su içen, ekmek yiyen insan!
Bütün bunları yaparken müşterin tek olsun.
Kime görünmek ve sevip sevilmek istiyorsun, kim seni beğensin, kimi avlamak istersin? Konuşmalarında ve davranışlarındaki ana gaye ne?
İyice düşün.
Sevgiliyi çoğaltmak akıllıca görünmüyor.
Hamamda kurnaya düğünde zurnaya aşık olanlar gibi olma. Tek bir maşuğun olsun ve bütün hedefin de onun sevgisini kazanmak.
Eskiler çok kapı hiç kapı, tek kapı hep kapı derlerdi.
Diyelim insanları avlamaya niyetlendin. Elindekileri onlara satıp beğenilerini almak istedin.
Ne güzel konuşuyor, ne akıllı, ne çok çalışıyor, ne güzel yazıyor, ne güzel giyiniyor, ne güzel söylüyor, ne hoş.
Bunları duymak için yola çıktın.
Bu cümleler sendekini satın alanların cümleleri. Tamam hoş, güzel. Güzel de bu alışverişten kar elde edemezsin. Bugün hoş diyen yarın nahoş dediğinde ne yapacaksın?
İnsanların beğenileri menfaatleri ölçüsüncedir. En önemlisi de işin sonunda para etmez.
Ey insan kendini ucuza satma. Onların sana verecekleri yarım nal parası bile etmezken sen onlara tutup yakut satmaya çalışıyorsun.
En akıllıca alış veriş nedir biliyor musun?
“Ey iman edenler Sizi elîm azaptan kurtaracak bir ticaret için, size yol göstereyim mi? Allah’a ve O’nun Resûl’üne îmân edersiniz ve Allah’ın yolunda canlarınızla ve mallarınızla cihad edersiniz. İşte bu, sizin için hayırdır. Keşke bilseniz.” Saff.10-11
Asıl sevgili ve asıl müşteri Allah’tır.
Kendinde ne varsa O’na sat.
Sana verdiklerini yine O’na geri ver. O’nun sana verdiklerini başkalarına ucuza satma.
Bu alışverişin nasıl yapılacağını bizzat O’nun Elçisinin hayatını okuyarak öğren.
Peki Allah’ın sevgisini kazanmak için öğrenilmesi ve edinilmesi gereken en önemli vasıf nedir diye soruyorsan onu da söyleyeyim:
Müşteriyi, sabredenler bulurlar. Çünkü onlar, her müşteriye koşmazlar. Mesnevi.
Dr Faik Özdengül
http://faikozdengul.wordpress.com
#Faik Özdengül