Mevlevilik Geleneği ve Vefatının 475. Yılında Muğlalı İbrahim Şâhidî Özel Sayısı
Nisâbu’s-Sıbyân’dan Tuhfe-i Şâhidî’ye
Yusuf Öz
Öz
İki dilli manzum sözlükler, başlangıç düzeyinde hedef dilde kelime ve temel bilgilere ait terimlerin öğretilmesinde temel kaynak olmuşlar; aruzun ahenk ve ritmik unsurlarının başka bir deyişle müziğin ezber eyleminde olumlu ve kolaylaştırıcı etkisi görülerek dil öğretiminin vazgeçilmez kitapları olmuşlardır. Anadolu’da telif edilmiş ilk manzum Arapça Farsça sözlükler, Arapça öğretimine hizmet etmiş ise de Arapça ve Farsça kelimelerin birlikte öğrenilmesini sağlamış, bir yabancı dilin başka bir yabancı dille öğretilmesi işlevi görmüşlerdir. On dördüncü yüzyılın sonlarına doğru Arapça ve Farsçanın Türkçe ile öğretimi süreci başlatılmıştır. Abdüllatif İbn Melek Arapça sözlüklerin, Hüsâm b. Hasan Farsça sözlüklerin Türkçe yazılmasında öncü olmuşlar, on beşinci yüzyılın ilk yıllarından itibaren Arapça Türkçe, Farsça Türkçe sözlüklerin telifi başlamıştır. Nisâbu’s-Sıbyân ve Nasîbü’l-Fityân manzum sözlük telifinde örnek alınmış ise de Anadolu’da yazılan manzum sözlüklerin düzen ve içeriklerinde önemli değişiklikler ve yenilikler yapılmış, en önemlisi bir takım ilke ve usuller belirlenmiştir. Çeşitli dil gruplarında yazılmış manzum sözlüklerin varlığı ve bu geleneğin farklı dil gruplarında yirminci yüzyıla kadar sürdürülmüş olması manzum sözlüklerin kelime öğretimindeki etkinliğinin göz ardı edilemeyeceğini ortaya koyar. Manzum sözlüklerin düzen olarak ortak özellikleri olsa da kıta ve sayıları, söz varlıkları amaca ve hedef kitleye göre belirlenmiştir. Farklı hacim ve düzeyde olan bu sözlükler dil grubuna göre manzum sözlük mecmualarında bir araya getirilerek zamanın yabancı dil öğretim setleri oluşturulmuştur. Makalede Nisâbu’s-Sıbyân’dan Tuhfe-i Şâhidî’ye, on üçüncü yüzyıldan on altıncı yüzyılın ilk yarısına kadar gelinen süreçte manzum sözlüklerin kendilerine özgü tertip özelliklerinden ve içeriklerinden söz edilecektir. Bu ilk örneklerin sözlük işlevi özelliklerinin Farsça Türkçe manzum sözlüklerin ilkleri olan Tuhfe-i Hüsâmî, Bahrü’l-Garâyib ve Tuhfe-i Şâhidî’ye ne şekilde yansıdığı üzerinde durulacaktır. Özelde ise Hüsâm b. Hasan, Lütfullah Halimî ve Şâhidî’nin sözlüklerinde belirlemiş oldukları usul ve ilkeler, kazandırdıkları yenilikler ortaya konacak ve son olarak Şâhidî’nin manzum sözlüklere kazandırdığı pedagojik yaklaşım değerlendirilecektir.
Anahtar sözcükler: Tuhfe-i Hüsâmî, Tuhfe-i Şâhidî, manzum sözlük, dil öğretimi
From Nisab as-Sibyan to Tuhfa-i Shahidi
Abstract
Bilingual verse dictionaries have become fundamental resources for teaching vocabulary and essential terms in the target language at the beginner level. These dictionaries, by harnessing the rhythmic and harmonic elements of poetry—essentially the musicality of the language—have had a positive and facilitating effect on memorization, making them indispensable for language learning. The first verse Arabic-Persian dictionaries written in Anatolia served Arabic instruction but also enabled the simultaneous learning of both Arabic and Persian words, functioning as a method for teaching one foreign language through another. Towards the end of the fourteenth century, the teaching of Arabic and Persian alongside Turkish began. Pioneers like Abd al-Latif Ibn Malak in Arabic dictionaries and Husam b. Hasan in Persian dictionaries played a key role in the development of Arabic-Turkish and Persian-Turkish dictionaries, starting in the early fifteenth century. Although Nisâbu’s Sıbyân and Nasîbü’l-Fityân served as models fort he composition of verse dictionaries, significant changes and innovations were introduced in Anatolia, particularly in terms of structure and content. Most notably, a set of principles and methods was established. The existence of verse dictionaries written across various language groups, and the continuation of this tradition until the twentieth century, highlight their undeniable effectiveness in vocabulary teaching. While these dictionaries share common features in terms of their structure, rhyme schemes, number of verses, and vocabulary were determined based on purpose and target audience. These dictionaries, varying in size and complexity, were compiled into verse dictionary collections according to language groups, forming the foreign language teaching sets of their time. This article discusses the unique organizational features and contents of poetic dictionaries from Nisab as-Sibyan to Tuhfa-i Shahidi, covering the period from the thirteenth century to the first half of the sixteenth century. It examines how the dictionary functions of these early examples were reflected in Tuhfa-i Husami, Bahr al Garayib, and Tuhfa-i Shahidi, which are among the first Persian-Turkish verse dictionaries. Specifically, the methods and principles established by Husam b. Hasan, Lutf Allah Halimi, and Shahidi, along with their innovations, are presented. Finally, Shahidi’s pedagogical approach to verse dictionaries are evaluated.
Keywords: Tuhfa Husami, Tuhfa Shahidi, verse dictionary, vocabulary teaching
#Yusuf Öz