KÜTAHYA MEVLEVÎHÂNESİ VE MEVLEVÎ KÜLTÜRÜ AÇISINDAN KÜTAHYA
Nuri ERBAY
ÖZET
Millî kültürü meydana getiren ve devam ettiren mekânlar şehirlerdir. Kütahya, Selçuklu, Germiyanoğlu ve Osmanlı devirlerinde millî kültür ve sanatın yanı sıra bilimin de gelişmesinde önemli bir şehir olmuştur. Ayrıca Kütahya, Mevlevîliğin tesis edilmesi, gelişip kök salmasında mühim bir yere de sahiptir. Bugün “Dönenler Camiî” olarak isimlendirilen Kütahya Mevlevîhânesi, Mevlevîlik kültürü açısından önemli bir merkezdir. Bu mevlevîhânenin kurucusu Ergun Çelebi’dir. Kütahya Mevlevîhânesi, önemli Mevlevî Dede’leri yetiştirmiştir. Bu kişiler, öncelikle İstanbul olmak üzere diğer şehirlerde de Mevlevîliğin yayılmasında oldukça etkili olmuşlardır. Bunlardan biri olan Ebubekir Dede, Yenikapı Mevlevîhânesi’nin idaresinde bulunmuştur. Ebubekir Dede ailesinin buradaki idaresi, 1925 yılına kadar sürmüş, ailenin bir başka kolu da Galata Mevlevîhânesi’nde hizmette bulunmuştur. Ayrıca Klasik Türk edebiyatı açısından önemli bir isim olarak kabul edilen şâir Mustafa Sakıp Dede de 18. yüzyılın başlarında, kırk altı yıl Kütahya Mevlevîhânesi’ni idare etmiş bir diğer isimdir.
Kütahya’da Mevlevî kültürü, KÜMAKSAD’ın (Kütahya Mevlâna Araştırma Kültür San’at Derneği) faaliyetleri, Kütahya gezekleri, Mevlevî musikîsine ait enstrümanların imâli ve Çelebî ailelerin mevcudiyetleri ile yaşamaya devam etmektedir.
#Nuri ERBAY