Kaytaz-zâde Nâzım’ın “Rûh-ı Mecrûh”unda Mevlânâ ve Mevlevîlik – M. NEJAT SEFERCİOĞLU

Kaytaz-zâde Nâzım’ın “Rûh-ı Mecrûh”unda Mevlânâ ve Mevlevîlik

M. NEJAT SEFERCİOĞLU

Ö Z E T

1857 yılında Lefkoşe’de doğan ve 1924 yılında hayata gözlerini yuman Kaytaz-zâde Mehmed Nâzım Efendi, Kıbrıs’ın yetiştirdiği önemli bir şahsiyet ve dîvan tarzında şiirler yazmış bir şâir ve ediptir. Kaytaz-zâde’nin, Harid Fedâi ve Bekir Azgın tarafından Rûh-ı Mecrûh adıyla yayımlanan şiirleri dışında Yâdigâr-ı Muhabbet ve Leyle-i Visâl adlı iki romanı ile Safâ yahut Netîce-i İbtilâ adını taşıyan bir de tiyatro eseri vardır. Kaytaz-zâde Mehmet Nâzım’ın Rûh-ı Mecrûh adlı şiirlerinin yer aldığı eserinin Bekir Azgın tarafından yazılan geniş “Önsöz”ünde ve Harid Fedai tarafından kaleme alınan “Kaytaz-zâde’nin Hayatı, Sanatı” başlığını taşıyan incelemesinde, şâirimiz hakkında yeterli ve değerli bilgiler yer almıştır. Biz bu çalışmamızda yukarıda açıkça ifade edildiği gibi, mevlevî bir şâir olan Kaytaz-zâde Mehmed Nâzım Efendi’nin şiirlerinde yer alan Mevlânâ ve Mevlevîlik’le ilgili manzûme ve beyitleri değerlendirimeğe çalışacağız. Kaytaz-zâde’nin bu beyitlerde Mevlevîlik, Mevlânâ’nın üstün özellikleri ve Mevlevîlikle ilgili unsurlar olarak da Mesnevî, ney, semâ ve Şems-i Tebrîzî’ye yer verdiğini tespit ettik. Buna göre Mevlevîlik sıkı tutulması gereken bir iptir. Şair Mevlânâ için “Hazret-i Hünkâr”, “Hazret-i Monlâ”, “Hazret-i Monlâ-yı Rûm”, “Mürşîd-i Rûm”,“Pîr”, “Dergâh-ı Pîr” ve “Şeh” gibi terkip ve kelimeleri kullanmıştır. Bu hitapların hepsi de Mevlânâ’nın olgunluğunu, bilgisini ve inançlarını ifâdeye uygun, Mevlânâ için çok kullanılan hitap şekilleridir. Mesnevî bir hikmet hazinesidir. Nay âşığın benzetilenidir. Sema’ Mevlevîlerin ayinidir. Şems-i Tebrizî şair için kurtarıcı bir mürşittir.

Bir yanıt yazın 0