ERZİNCAN MEVLEVİHANESİ’NİN SON POSTNİŞİNİ KEMAHLI İBRAHİM HAKKI’NIN FARSÇA ŞİİRLERİ – Yusuf BABÜR

ERZİNCAN MEVLEVİHANESİ’NİN SON POSTNİŞİNİ KEMAHLI İBRAHİM HAKKI’NIN FARSÇA ŞİİRLERİ

Yusuf BABÜR

Öz:

İbrahim Hakkı Efendi, Bağdat’tan Anadolu’ya gelip Erzincan ilinin Kemah ilçesine yerleşen bir ailenin çocuğu olarak 1859 yılında dünyaya gelmiştir. İyi bir eğitim alan ve son dönem Osmanlı âlimlerinden olan bu zat, Konya’da tamamladığı çilenin ve aldığı eğitimlerin neticesinde Erzincan Mevlevihanesi postnişinliğine nasbolunmuştur. Hacda iken bilgisiyle Arap âlimleri bile etkileyen İbrahim Hakkı Efendi, padişahın davetiyle İstanbul’da saray vaizliğine kadar yükselmiştir. Ancak, doğru bildiğini her daim yüksek sesle haykırması ve sert mizacı yüzünden ömrünün büyük bölümü sürgünlerde geçmiştir. Büyük çileler çeken ve İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanan İbrahim Hakkı Efendi, ilmî çalışmalardan da geri durmamıştır. Türkçe, Arapça ve Farsçaya o dillerde eser verecek kadar hâkimdir. Yazdığı Türkçe eserlerde Arapça ve Farsça iktibaslara yer veren İbrahim Hakkı, ilmî eserlerin yanında bir de divan kaleme almıştır. Divanında Türkçe şiirlerin yanında yedi Arapça ve on bir Farsça telif şiiri vardır. Ayrıca Necatü’l-İslam adlı eserinde de Farsça telif bir şiiri mevcuttur. Hangi dilde yazmış olursa olsun İbrahim Hakkı’nın şiirlerinde derin bir tasavvuf, ayet ve hadis bilgisi dikkat çekmektedir. Bunlarla beraber, Hakkı’nın divan şiiri geleneğine hâkimiyeti de açıkça görülmektedir. Bu çalışmada ilk olarak; ilmî ve edebî yönü hakkındaki söylentilerin gölgesinde kalmış olan Kemahlı İbrahim Hakkı’nın hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Ardından da ona ait olan toplam on iki Farsça şiir, okunuşları ve Türkçe anlamlarıyla birlikte dikkatlere sunulmuştur.

Bir yanıt yazın 0