MOĞOL İSTİLASININ ZORUNLU GÖÇÜ İLE ANADOLU’DA YÜKSELEN DEĞER: SULTAN’UL ULEMA BAHAEDDİN VELED VE AİLESİ
Gonca SUTAY
ÖZET
Timuçin’in uzun mücadelelerinin ardından bütün Moğol aşiretlerini tek bir çatı altında toplayıp devletin hâkimiyeti ele geçirmesinin akabinde yoğun bir istila hareketine girişecek olan Moğolların bu istilası ortaçağ tarihinde derin izler bı-rakacaktır. Bu istila ile geniş bir coğrafyada yaşanan yıkım ve tahribat uzun yıl-lar hafızalardan silinmeyecektir. Maveraünnehir, Irak, İran ve Anadolu’nun ge-zide şehirleri talan olmuş milyonlarca insan katledilmiş; doğuda başlayan ve İs-lam beldelerini harabeye çeviren bu istila hareketi hiç şüphesiz batıya doğru göçleri de zorunlu kılmıştır. Moğol İstilası nedeniyle göç eden ailelerden birisi de Sultanu’l Ulema Bahattin Veled’dir.
30 Eylül 1207’de bugünkü Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöre-sindeki Belh şehrinde doğan Mevlana Celaleddin Rumi’nin; babası Bahattin Ve-led yaklaşmakta olan Moğol İstilası nedeniyle Belh’ten ayrılmak zorunda kal-mıştır. Önce Nişabur’a oradan Bağdat’a daha sonra ise Kûfe yoluyla Mekke’ye gelen Bahattin Veled dönüşte ilk olarak Şam’a uğramıştır. Bir müddet burada kaldıktan sonra da Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yoluyla Karaman’a gelmiş ve burada Emir Musa’nın yaptırdığı medreseye yerleşmiş; akabinde Ale-addin Keykubat’ın daveti üzerine Konya’ya gelerek buraya yerleşmiştir.
Moğol İstilası ile yaşanan tahribatların yanı sıra Anadolu’da tasavvufun temsilci-lerinden Mevlana Celaleddin-i Rumi ve ailesi çerçevesinde bu istila hareketinin olumlu neticeleri döneminin siyasi olayları göz önünde bulundurularak değer-lendirilmeye çalışılacaktır.