XIX-XX. Yüzyıllarda Samsun Mevlevihanesi
Anadolu fethedilmeye başlandığında askerlerin ve devlet görevlilerinin öncülüğünde ele· geçirilen topraklara yerleştirilen veya buralara göç eden halk arasında alimlerin, din adamlarının, sanatkarların, esnaf ve eşrafın yanısıra tasavvuf yolunu benimsemiş dervişlerin de önemli bir yeri vardı. Zira bir yeri gerçek manada fethetmiş olmak için, askeri muzafferiyet kadar siyasi ve kültürel yönden de orada tutunmak kaçınılmazdır.
Sûfiler genellikle kendilerini manevi bir dünyaya, Allah aşkına adam ş kimseler. olduklarından şahsiyetleri, hal ve davranışları, fikirleri, sözleri, menkıbe ve kerametleri kitleler üzerinde etkili oluyor; tevhid inancından mülhem birlik ve barış çağrılan, bir arada yaşamaya ve kaynaşmaya katkıda bulunuyordu. Bu nedenledir ki Selçuklular döneminde mutasavvıflar, devlet· adamları tarafından da saygıyla karşılanıyor, destek görüyorlardı . Bilhassa XIII. yüzyıl Anadolu’su birçok büyük mutasavvıfın göç edip yaşamak istediği bir coğrafya olmuştu.
#Yakup ŞAFAK