MESNEVİ’DEN ÖZDEYİŞLER – Yakup Şafak

MESNEVİ’DEN ÖZDEYİŞLER

 Bilindiği üzere büyük mütefekkir ve mutasavvıfımız Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, yaklaşık 8 asır önce, hakikat yolunda Allah ve Peygamber sevgisini gönüllere yerleştirmeyi; birlik şuuru içerisinde sevgi, saygı, merhamet, diyalog esaslarıyla toplumun çeşitli katmanlarını kaynaştırmayı hedeflemiş; İslâmiyetin aşk derecesinde bir samimiyetle yaşanmasını savunmuştur. O, gerçekçi ve toplumcu kimliğiyle her zeminde, yılmadan fikirlerini söylemiş; engin duygu, düşünce ve tecrübelerini esas olarak Mesnevi ile kitlelere aktarmış ve benimsetmiştir.
Bu değerli eser, süphesiz birçok yönden bizim duygu ve düşünce dünyamıza kaynaklık etmiş, kültür hayatımızı derinden etkilemiştir. Asırlarca kadın-erkek, yaşlı-genç her seviyeden insan tarafından okunmuş, mesnevîhanlarca gerek tarikat mensuplarına gerekse halka anlatılmış, bir çok âlim ve mutasavvıf tarafından tercüme ve şerhedilmiş, eserlere, fikirlere, sanat ve edebiyat ürünlerine ilham kaynağı olmuştur.
Mesnevi”nin bu kadar sevilmesinin ve rağbet görmesinin sebeplerinden biri de onda fert ve toplumu ilgilendiren hemen her türlü konunun, en güzel yorumlarla ve benzetmelerle, çoğu kez sürükleyici ve ibret verici hikâyeler içinde ele alınması ve işlenmesidir.
Baştan başa ayetler, hadisler, telmihler, fıkralar, nükteler ve güzel sözlerle dolu olan Mesnevi, vecîzeler açısından da oldukça zengin bir eserdir. Mevlâna”nın birçok beyti, hem az sözle çok mana ifade eder, hem de orijinal ve şaşırtıcı muhtevâya sahiptir. O sebepledir ki bu büyük gönül ve fikir adamımız hakkında fazla bilgisi olmayan nice insanların dahi hafızalarında, onun birkaç veciz sözü vardır.
Bu yazıda Mesnevi”nin altı defterinden seçtiğimiz vecîzelerden bir demet sunuyoruz. Seçmelerde konu çeşitliliğine dikkat edilmiş, bazen bütünlük açısından iki beyit birleştirilmiş, bazen de tercümelerde kısaltma yapılmıştır. Beyit sonlarındaki rakamlar, Nicholson”ın Mesnevi neşri ve İzbudak tercümesindeki ilgili yerleri göstermektedir.
Ö Z D E Y İ Ş L E R
BİRİNCİ DEFTER”DEN
Gönüldaşından ayrı düşen kimse, yüzlerce nağme çıkarsa da dilsizdir. 1/0028
Kimde aşk endişesi yoksa, o kanatsız kalmış bir kuş gibidir, vah ona! 1/0031
Bu felek, edebinden dolayı nûra gark olmuştur; melekler de edepleri sebebiyle pâk ve masum olmuşlardır. 1/0091
İste ama, ölçülü iste; bir otun, bir dağı çekmeye kudreti yoktur. 1/0140
Dünya dağdır, bizim yaptıklarımız ses. Seslerin aksi, yine bizim semtimize gelir. 1/0215
Allah aşkını seç ki bütün peygamberler O”nun aşkından dolayı şan şöhret kazanmışlardır. 1/0220
Çocuk cerrahın neşterinden titrer; şefkatli anne ise o üzüntüye sevinir. 1/0244
İki çeşit arı da aynı yerden yer; fakat birinden bal olur, ötekinden zehir. 1/0268
Dünya hissi bu cihanın, din hissi ise göklerin merdivenidir. 1/0303
Öfke ve şehvet  insanı şaşı yapar, ruhu doğruluktan ayırır. 1/0333
Kin duygusu gelince hünerler görünmez olur, gönülden göze yüz perde iner. 1/0334
Hasetten burun koparan kişi, kendisini kulaksız ve burunsuz bırakır. 1/0439
Şükret ve şükredenlere köle ol; onların huzurunda öl de ebedîlik bul! 1/0443
Nerede bir kulak varsa, Allah”ın lütfundan göz olmuştur. Nerede bir taş varsa, O”nun lütfundan yeşim olmuştur. 1/0515
Nar alacaksan gülenini  al ki sana içindeki tanesinden haber versin. 1/0718
Ümitsizlik diyârına gitme, (nice) ümitler var; karanlığa doğru gitme, (nice) güneşler var. 1/0724
Gönül, seni gönül ehlinin semtine çeker; cisim ise su ve toprağa hapsetmek ister. 1/0725
İyiler gittiler, onlardan geriye güzel âdetler kaldı; kötülerden ise zulüm ve lânetler! 1/0744
Ey kardeş, Bir olan Allah”a ve Muhammed (a.s.)”a yapış da ten Ebu Cehil”inden kurtul! 1/0782
Allah için ağlayan göz ne mübarektir! O”nun aşkıyla yanıp kavrulan yürek ne mukaddestir! 1/0818
Her ağlamanın sonu gülmektir. Sonunu gören adam mübarek bir kuldur. 1/0819
Akarsu nerdeyse orası yeşerir; nerde gözyaşı dökülürse oraya rahmet iner. 1/0820
Zulüm demiriyle taşını birbirine vurma! Çünkü bu ikisi, erkek ve kadın gibi çocuk meydana getirirler. 1/0841
Tevekkül insana rehberdir, ama sebebe sarılmak da Peygamber”in sünnetidir. 1/0912
Bu dünya zindandır, biz de zindandaki mahpuslarız. Zindanı del, kendini kurtar. 1/0982
Dünya nedir? Allah”tan gafil olmaktır. Kumaş, para, ölçüp tartarak ticaret etmek ve kadın, dünya değildir. 1/0983
İlim, Hz. Süleyman”ın saltanat mührüdür; bütün âlem sûrettir, ilim ise can. 1/1030
Düşman nefsin her ne kadar dostça söyler, taneden, yemden bahsederse de sen onu tuzak bil! 1/1192
Zâlimlerin zulmü, karanlık bir kuyudur; daha ziyade zâlim olanın kuyusu, daha korkunçtur. 1/1309-10
Sen zayıfları yardımcısız, kimsesiz sanma; yerde bir zayıf aman dilerse, gökyüzü askerleri birbirlerine karışırlar. 1/1313, 1315
Ey başkasının yüzünde  kötü bir ben gören! Gördüğün, kendi beninin aksidir; ondan nefret etme! 1/1327
Ok gibi doğru ol da yaydan kurtul! Çünkü her doğru okun yaydan fırlayacağına şüphe yok. 1/1385
Kur”ân”ın hükümlerini tutar, kıssalarından hisse alırsan can kuşuna ten kafesi dar gelir. 1/1540
Nuru ve kemâli artıran lokma, helâl kazançtan elde edilen lokmadır. 1/1642
Ağızdan bir kere çıkan söz, yaydan fırlayan ok gibidir; o ok, gittiği yerden dönmez. 1/1658-9
Susuzlar âlemde su ararlar, fakat su da cihanda susuzları arar durur. 1/1740
Baharların tesiriyle taş yeşerir mi? Toprak ol ki renk renk çiçekler bitiresin. 1/1911
Allah uğruna ekmek verirsen sana ekmek verirler; Allah uğruna can verirsen sana da can bağışlarlar. 1/2236
Doğan, rızkını padişahın elinden umduğu için bütün pis şeylerden ümidini kesmiştir. 1/2294
Tatlı yaşayan, sonunda acı ölür. Ten kaydında olan canını kurtaramaz. 1/2302
Eşlerin birbirine benzemesi gerekir. Ayakkabı ve mestin çiftlerine bir bak! 1/2309
Mal ve para, baştaki külâh gibidir. Külâha sığınan ise, keldir. 1/2343
Allah kadını, erkeklere mûnis olmak üzere yarattı. Âdem nasıl olurda Havva”dan ayrılabilir? 1/2426
Sevgi, acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse hayvanlık vasfı… 1/2436
Kazâ geldi mi gözümüzü örter de aklımız, ayağı baştan fark edemez. 1/2440
Kötülerin kötülüklerine acıyın. Benliğin, kendini görüp beğenmenin etrafında dolaşmayın. 1/3416
İnsanların savaşı, çocukların kavgasına benzer. Hepsi de anlamsız ve saçmadır. 1/3435
Gönül ehlinin ilimleri, kendilerini taşır. Ten ehlinin ilimleriyse kendilerine yüktür. 1/3446
Allah”ın doğruluk makamında oturanlar, orayı yurt edinenlerin derecesi arştan da yücedir, kürsüden de, boşluktan da. 1/3499
Din ehlini kin ehlinden ayırt et; Hak”la oturanı ara, onunla otur! 1/3719
Peygamber”in savaşı, barışa sebep oldu. Bu âhir zamandaki sulh, o savaş yüzündendir. 1/3866
İKİNCİ DEFTER”DEN
Mahzunluk zamanında dost, can aynasıdır. Aynanın yüzünü nefesle buğulandırma. 2/0031
Topraktan aşağı mısın ki? Toprak bile sevgiliyi bulunca bir baharda yüz binlerce çiçeğe kavuşur. 2/0033
Teraziyi, terazi doğrulttuğu gibi, terazinin değerini azaltan da yine terazidir. 2/0122
Kardeş, sen ancak düşünceden ibâretsin. Düşüncen mânevî, varlığın gülse, gül bahçesisin; dikense, külhana lâyıksın. 2/0277-8
Hakk”ın rahmetinden uzak olan, sultan bile olsa gözü açtır. 2/0588
Âfetsiz, felâketsiz hiçbir köşe yoktur. Allah”ın halvet yerinden başka hiçbir yerde dinlenmek, rahata kavuşmak mümkün değildir. 2/0591
Şeytan da aşağı olmadan arlandı, bunu ayıp telâkki etti de, kendisini yüzlerce kötülüğe düşürdü. 2/0806
Ben, bu çalışıp çabalama dünyasında iyi huydan daha güzel bir ehliyet görmedim. 2/0810
Güzel ve iyi sûret, bil ki kötü huyla beraber olunca bir kalp akçe bile etmez! 2/1018
İnsanın aslî gıdası Hakk”ın nurudur; ona hayvan gıdası lâyık değil! 2/1083
Ateşin şerrini defetmek istiyorsan ateşin gönlüne rahmet suyunu aç! 2/1252
Yarın yaparım deme; nice yarınlar geçti. Ekin zamanı tamamıyla geçmesin, uyanık ol! 2/1269
Âlicenaplık, şehvetleri, lezzetleri terk etmedir. Şehvet yüzünden düşen kalkmamıştır. 2/1272
Sevgiyle tortular durulur, sevgiyle dertler şifa bulur; sevgiyle ölüler dirilir, sevgiyle padişahlar kul olur. 2/1530-1
Ne kötü öğrencidir o ki, hocasıyla cedelleşir, onunla kendisini bir görür. 2/1578
Allah hükmedicidir, dilediğini yapar; derdin ta kendisinden deva yaratır. 2/1619
Nerede bir dert varsa deva, oraya gider; neresi alçaksa, su oraya akar. 2/1939
Ahmağın dostluğu düşmanlıktan beterdir. Ne sûretle olursa olsun uzak tutulması gerekir! 2/2015
Kuş bile ancak kendi cinsinden olan kuşlarla uçar. Kendi cinsinden olmayanla sohbet etmek âdeta mezara girmektir. 2/2102
Şeytan, birisini kerem sahiplerinden ayırırsa onu kimsesiz bir hale koyar; o halde bulunca başını yer, mahvedip gider. 2/2165
Hac zamanı gelince Kâbe”yi ziyaret etmeye niyetlen. Oraya vardın mı Mekke”yi de görürsün. 2/2225
Miraç”tan maksat dostu görmekti. Bu arada Arş da görüldü, melekler de. 2/2226
Nerede bir çıplak, bir yoksul görürsen bil ki, ustadan kaçmıştır. Kim ustadan kaçarsa talihinden kaçar. 2/2588-91
Dolandırıcıdan  müşteri olmaz. Müşteri gibi görünse bile bu, hileden, düzenden ibarettir. 2/2703
Doğru söz kalbe rahatlık verir. Doğru sözler, gönül tuzağının taneleridir. 2/2736
İbadetlerin netice vermesi için zevk; tohumun ağaç olması için iç gerek! 2/3396
Ticarette olgunlaşmamışsan, yalnız başına dükkan açma; yoğrulup ustalaşıncaya kadar birinin emri altına gir! 2/3455
Tane arayana  tane tuzaktır. Fakat Süleyman arayan hem  Süleyman”ı bulur, hem taneyi elde eder. 2/3705
ÜÇÜNCÜ DEFTER”DEN
“Allah” adı temizdir; temizlik geldi mi pislik, pılını pırtısını toplayıp gider. 3/0186
Dertsiz dua soğuktur, bir işe yaramaz. Dertli dua ve niyaz, gönülden, aşktan gelir. 3/0204
Ustaya müracaat etmeksizin bir sanat tutan kişi, şehirde de alay konusu olur, köyde de! 3/0590
Kaderle savaşa girişen, ona baskın yapmaya kalkışan, baş aşağı gelir; kendi kanına bulanır. 3/0935
Denizi gören göz başka, köpüğü gören göz başka… Köpüğü bırak de denizin gözüyle bak sen! 3/1270
Hor musun, zayıf mı? Buna bakma da ey kadri yüce kişi, himmetine, gayretine bak! 3/1438
Oğul, kimi Hakk”ı arayıcı görürsen ona dost ol, önünde baş eğ! 3/1446
Akıllılar önceden feryad ederler, bilgisizlerse işin sonunda başlarına vururlar. 3/1622
Allah, yüz binlerce kimya yarattı; ama insan, sabır gibi bir kimya görmedi. 3/1854
Allah, ne alırsa onun karşılığını verir. Bağını mı yaktı? Sana bir bağ dolusu üzüm ihsan eder; yas içinde neşe verir. 3/1872-3
İnsan akılla adam olur; saçı sakalı ağarmakla değil! 3/2280
Kimin gönlü illetlerden arınmışsa onun duası, ululuk sahibi Allah”a kadar varır, makbul olur. 3/2305
Kendinize gelin de şu kereme bakın! Bir şükre karşılık bu kadar nimeti kim verir? 3/2672
O düşman yok mu, o düşman? Sizin atanıza da kin güttü de onu en yüce makamdan edip, zindana attırdı. 3/2848
Derenin suyu varsa ona dere denir. Adam da eğer canı varsa adamdır. 3/2885
Nimet, insana gaflet verir; şükürse kişiyi uyandırır. 3/2897
Peygamberler Hakk”ın emirlerini halka bildirirler, bunun için alacakları ücreti de bizzat Allah verir. 3/2931
Aşağılık, kötü kişilerin huyu şudur: Sen ona iyilik ettin mi, o sana kötülük eder. 3/2978
Kızgınlığın cehennem ateşinin tohumudur. Kendine gel de şu cehennemini söndür. 3/3480
Dâima akıp giden küçük bir dere, ne pislenir ne kokar. 3/3507
Dünya sana da vefa etmez, seni de terk edip gider; ona gönül verme. O senden vazgeçmeden, sen ondan vazgeçmeye çalış! 3/3699
Kuşa, kafesi bırakıp uçmak nasıl hoş, nasıl tatlı gelirse bana da ölmek ve bu yurttan göçmek öyle hoş, öyle tatlı gelir. 3/3951
Aşk dâvaya benzer; cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa dâvayı kazanamazsın ki! 3/4009
DÖRDÜNCÜ DEFTER”DEN
Hac, Allah evini ziyarettir, ev sahibini ziyaretse erlik damarıdır. 4/0015
Mü”minin canı zahmet ve meşakkatlerle gelişir, kuvvetleşir. 4/0099
Kötülükte bulundun mu kork, emin olma; çünkü yaptığın kötülük bir tohumdur, Allah, onu mutlaka bitirir! 4/0165
Kime öğüt miski fayda vermezse muhakkak o, kötü kokulara alışmıştır. 4/0295
Güzel sesi dinlemek âşıklara gıdadır. Çünkü güzel ses dinlemede, kalp huzuru ve Allah”la beraber olma zevki vardır. 4/0742
Bütün sanatlar, şüphe yok ki önce vahiyden meydana gelir; fakat sonra akıl, onların üstüne  bir şeyler katar. 4/1297
Sanat bilgisi, bu akılla olsaydı, ustasız bir sanat öğrenilirdi elbette. 4/1300
Bağlar, bahçeler, yeşillikler gönüldedir… Dışarıdakiyse akarsuya vuran akislere benzer. 4/1363
Delinin elinden silahı al da adalet ve sulh, senden razı olsun! 4/1434
Mayası kötü olan kimseye ilim ve fen öğretmek, yol kesen eşkıyânın eline kılıç vermeye benzer! 4/1436
Cihad, delilerin ellerindeki kılıçları alsınlar diye müminlere farz kılınmıştır. 4/1439
Bilgisizlere, geçtikleri mevkiin yaptığı fenalığı, yüzlerce aslan bir araya gelse yapamaz. 4/1441
Ahmaklar baş oldular mı akıllılar başlarını korkudan kilimin altına sokarlar. 4/1452
Böbürlenerek başlar kıran kişiye ne Allah”ın merhameti nasip olur, ne halkın! 4/1850
Cisme, yücelikten bir nasib yoktur. Cisim, can denizinin karşısında bir damla gibidir4/1880.
İmana mensup akıl, âdil bir bekçiye benzer; gönül şehrinin koruyucusudur, hâkimidir o. 4/1986
Sûkut denizdir, söylemek ırmağa benzer. Deniz seni aramakta iken, sen ırmağı arama! 4/2062
Padişahların paraları değişir durur. Fakat Muhammed (a.s.)”ın parası, kıyâmete kadar sürer gider! 4/2873
Hiçbir ressam var mıdır ki, yaptığı resmi bir menfaat ümidi gözetmeden sadece resim yapmak için yapsın! 4/2881
Bir nefesçik Hakk”ın güzelliğini görsen, canın da ateşlere düşer, vücudun da! 4/3215
Bu aklın ileri görüşü, mezara kadardır; fakat gönül sahibinin aklı, sur üfürülünceye dek  olacak şeyleri görür! 4/3311
Söz söylemede yücelik aramayın! Dinlemek, söylemekten üstündür. 4/3316
Beden, aç olmadıkça harekete gelmez. Tok bedeni ıslah etmeye kalkışmak da bil ki, soğuk demiri dövmektir âdetâ. 4/3623
BEŞİNCİ DEFTER”DEN
Yavaşlık, Allah ışığıdır; çabukluk ise Şeytanın dürtmesinden meydana gelir. 5/0059
Bulut ağlamadıkça yeşillik nasıl güler? Çocuk ağlamadıkça süt nasıl coşar? 5/0134
(Ey Muhammed!) Kim senin komşuluğundan kaçarsa şüphe yok ki, ona şeytan komşu olur. 5/0268
Melek gibi Allah”ı tespih etmeyi kendine gıda yap da onlar gibi ezadan kurtul! 5/0298
Dua ederken O”na kırık bir gönülle el kaldır. Çünkü Allah”ın merhamet ve ihsanı, gönlü kırık kişiye doğru uçar. 5/0493
Tavus kuşu gibi kanadına bakma; ayağını gör ki, kötü göz sana bir pusu kurmasın. 5/0498
Ululuk, Yüce Hakk”ın elbisesidir. Kim onu giymeye kalkışırsa vebale girer. 5/0533
Kötü düşünceyi zehirli tırnak bil. Bu tırnak, derinleştikçe can yüzünü tırmalar. 5/0558
Tövbesiz ömür, baştanbaşa can çekişmedir. Hazır olan, kaçınılmayan ölüm, Allah”tan gafil olmaktır. 5/0770
Şükretmeyenden güzellik de kaybolur, hüner de, sanat da. 5/0997
Kardeş, inciyi sedefin içinde ara, sanatı da ehlinden iste. 5/1057
Bilgi sahibi olmanın yolu sözle; sanat bellemenin yolu ise işledir. 5/1062
Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikeni sulamak. 5/1089
Adalet, bir nimeti yerine koymaktır, her su isteyen tohumu sulamak değil. 5/1090
Bozuk düzen ahid, çürümüş kök gibidir. Kökü çürümüş ağaç da meyve vermez. 5/1167
Mizaç ve tabiatı bozuk ve hasta olan kişi, kimsenin iyi olmamasını ister. 5/1172
Az söyleyen adamda derin bir düşünce vardır. Kabuğa benzeyen söz arttı mı, iç yok olur. 5/1177
Zenginliği Allah”tan dile; defineden, hazineden, maldan, mülkten değil… Yardımı O”ndan iste, amcadan dayıdan değil… 5/1497
Peygamberlerden daha öğütçü, daha güzel sözlü kim vardır? Nefesleri taşa bile tesir eder. 5/1534
Oruca sarıl, sabret; orucu terk etme, her an Hak”tan rızkını bekle! 5/1749
Ömür geçtiyse kökü bu demdir, tez ömür ağacını tövbe suyuyla sula! 5/2222
Peygamber, kanaate hazine demiştir. Gizli hazineyi herkes, elde edebilir mi? 5/2395
Kanaâtten hiç kimse ölmemiş; hırsla da hiç kimse padişah olmamıştır. 5/2398
Gök ol, bulut ol, yağmur yağdır. Oluk da yağmur yağdırır ama, faydası yok. 5/2490
Allah”ın zatına and olsun ki, kötü yılan bile kötü arkadaştan yeğdir. 5/2634
Hırs, insanı kör eder, ahmak yapar, bilgisiz bir hale sokar; ölümü de kolaylaştırır. 5/2823
Açlık sıkıntısı, hem lâtiflik, hem hafif bir hale gelme, hem de Allah”a yalvarıp ibadette bulunma bakımından diğer illetlerden elbette daha iyidir. 5/2830
İnanmış adam ona derler ki, her hususta kâfir bile onun imanına haset etsin, özensin. 5/3355
Gönüllerin dönüşünü aşktan bil. Aşk olmasaydı dünya, donar kalırdı. 5/3854
Ey gönül! Ebedî kalmayacak padişahlığı bir rüya bil! 5/3927
Öfkeyi, şehveti, hırsı terk etmek erliktir. Bu peygamberlik damarıdır. 5/4026
ALTINCI DEFTER”DEN
Renklerin asılları, renksizliktir… Savaşların aslı, barışlardır. 6/0059
Mâna denizine susamışsan Mesnevî adasından o denize bir kanal aç. 6/0067
İnsanın elde ettiği şey, kârsa çalışıp çabalamasından ileri gelmiştir, zararsa çalışmamasından… 6/0403
Takdir haktır; ama, kulun çalışması da hak. Kendine gel de koca Şeytan gibi kör olma! 6/0407
Kendi etrafında dolan, kendi suçunu gör; hareketi güneşten bil, gölgeden bilme! 6/0415
Zahmetin sebebi kötülük etmektir. Kötülüğü yaptığın işlerde gör; talihimden deme. 6/0428
Sen dost ol da sayısız dost gör; fakat dost olmazsan dostsuz, yardımsız kala kalırsın. 6/0498
Allah, her cinsi eş yaratmıştır. Sonuçlar da topluluktan meydana gelmiştir. 6/0523
Allah, mülk ve saltanat sahibidir. Kendisine baş eğene, bu topraktan yaratılan dünya şöyle dursun, yüzlerce mülk, yüzlerce saltanat ihsan eder. 6/0664
İlâhî aşk, yücelik güneşidir. Halk da gölge gibi onun nurunun emrindedir. 6/0983
Ayın geceye sabretmesi, onu apaydın bir hale kor. Gülün dikene sabrı, onun güzel kokulu bir hale gelmesine sebep olur. 6/1408
Tatlı sözlü cahil dostun sözlerine pek kapılma! O sözler, eskimiş, yıllanmış zehre benzer. 6/1431
Gülmeler, ağlamalarda gizlidir. Ey saf ve temiz kişi! Defineyi yıkık yerlerde ara! 6/1586
Birisinin sözü güzelse dinleyicidendir. Öğretmenin heyecanı ve işe iyi sarılması, öğrencinin tesiriyledir. 6/1656
Şüphe yok ki hevâ ve hevesi terk etmek acıdır; ama Allah”tan uzak olma acılığından elbette daha iyidir. 6/1768
Cihad ve oruç güçtür, çetindir. Fakat bu güçlük ve çetinlik, Allah”ın, kulu kendinden uzaklaştırmasından daha iyidir. 6/1769
Halkın aynada gördüğünü veliler, pişmemiş kerpiçte görürler. 6/2026
Kardeş, duadan ayrılma! Kabul edilmiş, edilmemiş, bununla bir işin yok senin? 6/2344
Allah aşkıyla sarhoş olan kişiler, gördükleri sanatta kalmaz; bu sanattan sanatı yaratana yol bulurlar. 6/2374
Belâyı def etmenin çaresi, sitem etmek değildir. Bunun çaresi bağıştır, aftır, cömertliktir. 6/2590
Güzel huy peşinde yürü, iyi huyla düş kalk. Gül yağına bak, nasıl gülün huyunu almış. 6/3007
Güzelim, aynada çirkinliğini görünce aynaya saldırma! 6/3154
Anneye şükretmemek Allah”a şükretmemektir. Onun hakkı, şüphe yok ki Allah hakkı demektir. 6/3255
Nimet ve ihsanlarına karşılık Allah”a şükret, fakat sana ihsan eden kişiye de şükret, onun adını da an! 6/3256
Mal, sadakayla kat”iyen azalmaz. Hayırlarda bulunmak malı yok etmez, kaybolmaktan kurtarır. 6/3573
Mustafa (a.s.)” a bak, sabrı Burak edindi de, bu Burak, onu göklere çekti, çıkardı. 6/3979
Hırsızlara, uğursuzlara müsâmaha etmek, mazlumları kırıp geçirmektir. 6/4262
Ört ki, senin de ayıbını  da örtsünler. Kendinden emin olmadıkça kimseye gülme! 6/4526
Kendine yapılmasını istediğin şeyi âleme yap, ister eziyet olsun, ister zarar. 6/4528
Topraktan biten güller, mahvolur gider. Gönülden biten güller ise kalıcıdır ve ne hoştur! 6/4650
İbadet edenlerdeki doğruluk, takvâ ve yakîn rengi, ebediyen bâkidir. 6/4712
Doğruların güzel yüzlerindeki nur, bedenleri yok olsa da kıyamet gününe kadar kalır. 6/4715
İnsanın eli tırnağı olmamalı; eli tırnağı oldu mu ne din düşünür, ne doğruluk! 6/4795